Yeni Bir Eğitim Anlayışı İle YetGen

Cagatay Sevil
2 min readMar 1, 2019

Evet, her şey Mehmet Zorlu Vakfı’nın düzenlediği Gençlik Zirvesi ile başladı. Bu eğitimi ilk orada duydum, içeriğini duyar duymaz heyecanlı bir şekilde başvuru formunu doldurdum ve beni en çok etkileyen şey ise insanların sizden herhangi bir ücret talep etmeden veya çıkarları olmadan bu işi gönülleriyle ve geleceği düşünerek yapmaları. Bu beni her zaman etkiliyor; malum bizim şu anda yaşadığımız dünyada çıkarsız insan bulmamız çok zor.

Aslında bu eğitim özellikle Türk toplumunda bildiğimizi sandığımız ama aslında bilmediğimiz ince detaylarla dolu ve geleceğe ışık tutan bir eğitim. Örneğin; işe girerken ve iş başvurusu formunu doldururken herkes Microsoft Office programlarını bildiğini söylüyordur ama aslında cidden bilmiyorlardır. Bildiğini söyleyenlerden birine Excel’de bir formül yazmasını isterseniz eğer büyük ihtimalle çoğu yazamayacaktır. En basitinden bir öğrenciye sunum yapmasını söylerseniz, o sunumda insanı yoran gereksiz animasyonlar, renkler ve resimler kullanacaktır veya öğrenci ismini dahi nereye yazacağını bilmiyor olacaktır yani kısaca insanlar neyi nasıl kullanmaları gerektiğini bilmiyorlar çünkü bunun için herhangi bir eğitim okullarda verilmiyor. Ancak bu eğitimi dışarıdan alarak eksiklerini tamamlayabilirler

Öncelikle bu eğitimi veren hocamızdan bahsetmeden geçemeyeceğim. Bu 21.yy etkinlikleri dersini biz Erhan Erkut hocamızdan almaktayız. Kendisi öyle bir hocadır ki hiçbir egosu olmayan, halkın içinden birisi gibi Türkiye’deki diğer hocaların aksine kasıntılığı olmayan adeta sizin arkadaşınız gibi davranan bir kişiliği, konuşma üslubu var. Türkiye’de gördüğüm en nadir Profesörlerden bir tanesi. Zaten öğretici ile öğrenci arasında böyle bir ilişki olmalı, aksi takdirde ben o eğitimin çok faydalı bir eğitim şekli olacağını düşünmüyorum. Bizim daha iyi bir gelecek için halkın içinden insanlara ihtiyacımız var. İsimlerimizin önüne gelen unvanların bizi değiştirmesine ve benliğimizden ödün vermesine izin vermemeliyiz. İnsan hiçbir zaman nereden geldiğini ve nasıl bir toplumda bulunduğunu unutmamalı. Umarım ki Türkiye’deki tüm öğretim görevlilerimiz Erhan Erkut hocamız gibi öğrencilerine samimi ve halkın içinden birisi olduğunu hissettirebilir.

Yukarıda size bahsettiğim üzere toplumda bildiğimizi sandığımız ama aslında bilmediğimiz bir çok konu var. Günlük yaşantımızda bunlar bizim hep karşımıza çıkıyor. Mesela; sunum yapmak ve email göndermek gibi. İlk hafta Erhan hocamız bize “Sunum Teknikleri” dersinde günümüzde yapılan sunum hatalarını ve nasıl etkili bir sunucu olunabilir olduğunu gösterdi. Daha sonra ki hafta ise kurum içi veya resmi bir mail nasıl yazılması gerektiğini öğretti. Örneğin; toplu bir email göndermek istediğimiz zaman, kişileri çoğumuz “TO” veya “CC” kısmına ekleyerek bu emaili gönderiyoruz fakat eğer emaili bu şekilde gönderirsek herkes birbirinin email adresini görecektir ve özel bir email olmayacaktır. Hâlbuki eğer bu kişileri “BCC” kısmına ekleseydik, bu alana yazılan e-mail adreslerine de gönderilmek istenilen yazılı mail iletilir fakat bu alana yazılan e-mail adreslerini “To” ve “CC” alıcıları göremez. Hayatta aslında bunun gibi bir çok pratik bilgilerden eksik kalıyoruz ve bunun gibi bilgileri dışarıdan eğitimini alarak veya kendi kendimizi mümkün olduğunca geliştirerek öğrenmemiz gerekiyor. Şundan eminim ki eğitimin ilerleyen haftalarında bildiğimi sandığım fakat bilmediğim daha bir çok şey öğreneceğim.

--

--